Bilişim Hukuku
Antalya adliyesi içinde bilişim suçları davalarına hukuki olarak dayanak oluşturan bilişim hukuku, Türk Ceza Kanunu’nun 243/244/245/246 maddeleri kapsamında düzenlenmiştir. Bu hukuki metin “Bilişim Alanında Suçlar” başlığıyla herhangi bir; bilişim sistemi, iletişim teknolojisi ya da elektronik aygıt kullanılan suçların hukuki yaptırımlarını içermektedir. Bahsi geçen bu üç başlık içinde kullanılan dijital unsurlar aşağıdakilerden her biri olabilir:
- Banka ve kredi kartlarının kullanıldığı POS cihazları,
- İnternet,
- Akıllı telefonlar,
- Bilgisayar türleri,
- Tabletler,
- Mobil uygulamalar,
- Yazılım ve programlar,
- Sosyal medya.
Bu bağlamda bilişim hukuku kapsamına giren bilişim suçları halk arasında; siber suçlar, elektronik suçlar, internet suçları ve benzeri farklı isimlerle de anılabilmektedir. Bilişim hukuku uzmanı ve bu konuda tecrübeli hukukçulara bilişim avukatı denir. Fakat bilişim avukatları yalnızca bilişim davalarıyla ilgilenmez. Aynı zamanda sık sık hukuki danışman olarak da hizmet verir.
Bilişim davaları, Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan bilgiler göz önüne alındığında üç yüz ile dört yüz gün aralığında karara bağlanabilmektedir. Ancak dava dosyası mütalaa edilmeden bu süreler sadece hedef olarak belirtilebilir. Her dava dosyası suçun niteliği, suçtan etkilenenlerin sayısı, ortaya çıkan zararların büyüklüğü gibi birçok nedenle farklı sürelerde sonuçlanabilir. Ek olarak adli tatil dönemi gibi farklı nedenler de davanın uzamasına neden olabilir.
Bilişim Hukuku Neleri Kapsar?
Bilişim hukuku, modern bilişim sistemlerinin hayatın her yerinde olduğu günümüz koşulları nedeniyle oldukça geniş kapsamlı bir hukuk alanıdır. Ancak en temelde bilişim suçu davaları ve bilişim alanında hukuki danışmanlık olarak iki ayrı hizmet başlığı altında ele alınabilir. Bu doğrultuda ilk başlık olan bilişim suçu davalarının en sık görülenleri şu biçimde maddelenebilir:
- Siber terörizm davaları,
- Kredi kartı veya banka kartının rıza dışı kullanma suçu,
- Siber savaş eylemleri,
- Herhangi bir iletişim aygıtı (telefon, bilgisayar) veya iletişim sistemi (e posta, Twitter) üzerinden dolandırıcılık yapma suçu,
- Sanal veri hırsızlığı ya da verilerin rıza dışında kullanımı,
- Gerçek veya tüzel kişiliklerin telefonlarına ya da bilgisayarına virüs bulaştırmak,
- Sosyal medya üzerinden küfür, tehdit veya hakaret suçları,
- Bilişim sistemlerine zarar amaçlı programlar yüklemek,
- Zarar verme amacıyla yazılımlar, teknolojiler ya da cihazlar icat etmek, bunları üretmek.
Bütün başlıklar çeşitlendirilebilir. Bu tür suçların hepsinde hukuki olarak TCK dayanak alındığı için bilişim suçlarında görevli mahkemeler; Ağır Ceza Mahkemeleri ve Asliye Ceza Mahkemeleri olarak belirlenmiştir. Ancak bilişim davalarının teknik boyutu nedeniyle bu ana unsurlar içinde bir de uzman bilişim mahkemeleri bulunur. Fakat uzman bilişim mahkemeleri ayrı bir unsur gibi tutanaklarda, kararlarda ve raporlarda yer almaz.
Bilişim avukatlarının bir diğer işi olan hukuki danışmanlık başlığı ise aşağıdaki meselelerin hepsini kapsayabilir:
- Kanunen yasaklı; sistemler, programlar ve cihazlar üzerine hukuki danışmanlık,
- Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) metinlerinin hazırlanması ve ilintili yasa düzenlemelerinin takibi, değişikliklerin metinde güncellenmesi hizmeti,
- Bilişim hukuku ve teknoloji alanındaki güncel gelişmelerinin takibi,
- Elektronik ticaret yapan sitelerin, internet sözleşmelerinin hazırlanması ve denetimi,
- Sahte (fake) sosyal medya hesaplarının kaldırılması,
- Markanızı taklit eden kişi ve şirketler hakkında işlemler,
- Yasa dışı bahis suçları ve hakkında işlemler,
- Lisans alma, patent çıkarma işlemleri,
- Telif haklarının korunması ve hazırlanması,
- Asılsız internet içeriklerine erişim engeli getirilmesi,
- E imza süreçlerinde hukuki danışmanlık.
Bilişim Hukukunda Bilişim Avukatının Önemi
İnsanlığın teknoloji mirasında; tarım devrimi, sanayi devrimi gibi önemli sıçramalar vardır. Günümüzde ise bu sıçrama endüstri 4.0 ve dijitalleşme olarak kabul edilir. Bu noktada bilişim sistemlerinin son yirmi senelik gelişimi, hukuk alanlarını da etkilemiştir. Teknolojiler, cihazlar ve bilişim sistemleri geliştikçe bilişim hukuku da ilerleme göstermiştir. Aynı zamanda kapsamı da çok geniş olduğu için başlıca bir uzmanlaşma alanı ve alt disiplin haline gelmiştir. Bu nedenle nasıl ki bir boşanma davasında bir ağır ceza avukatı tercih edilmiyorsa bilişim hukuku davalarında farklı bir ihtisasa sahip avukatın tercih edilmemesi olağan bir durumdur. Paralel olarak bir bilişim avukatı da boşanma davalarında görev alırsa, deneyimlerinin ve yaptığı ihtisasın kapsamı dışına çıkmış sayılabilir ve bilişim suçu davasındaki kadar verimli olamaz.
Bilişim avukatlarının bu özgün alandaki önemi aynı zamanda; teknoloji ve iletişim sistemlerinin sürekli olarak gelişmesiyle pekişir niteliktedir. Bilişim alanındaki hukuki ihtiyaçlar, sürekli bir güncel takip gerektirir. Ek olarak öteki özel hukuk alanları içinde ilgilendikleri davaların bazıları bilişim hukuku ile kesişebilir. Bu durum bilişim avukatına olan talebi yükselttiği için Türkiye’de bilişim avukatı olmak isteyenlerin sayısı da artmaktadır.