İcra ve İflas Hukuku

İcra ve iflas hukuku, literatürde ve gündelik dilde; takip hukuku veya cebr-i icra hukuku gibi isimlerle de anılabilmektedir. Bu hukuk alanının ilgilendiği meselelere sıklıkla vergi hukuku ve idare hukuku gibi alanlarla ilintili olur. İcra ve iflas hukukuna dayanak oluşturan hukuki metne aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.3.2004.pdf 

Antalya adliyesi içinde yürütülen icra ve iflas hukuku kapsamındaki yargı süreçleri; gerçek tüzel kişiliklerin haklarının korunması, hak kayıplarının giderilmesi gibi temel amaçlara sahiptir. Bu süreçlerde İcra ve İflas Kanunu dayanak olarak alınır. İcra hukuku ve iflas hukuku ayrı ayrı olarak da ele alınabilen alt hukuk dallarıdır. Bu doğrultuda başlıkta geçen hukuk bir tür karma nitelikte hukuk dalı olarak betimlenebilir. Bu hukuk dalları maddi hukukun temel alındığı taleplerde devlet aygıtının yardımına başvurur.

İcra ve İflas Hukuku Hangi Konuları Kapsar?

İcra ve iflas hukuku, cüzi icra, ilamlı icra ve ilamsız icra işlemlerinin konu olduğu davaları kapsar. Kapsamaktadır. Bu doğrultuda ilamsız icra kapsamı aşağıdaki başlıklarla çizilebilir:

  • Abonelik kontratlarından çıkan alacakların tahsil edilmesi,
  • Genel haciz eylemleri,
  • Kambiyo senetleri için haciz takibinin yapılması,
  • Rehin ya da ipotek edilmiş taşınır ve taşınmaz malların nakde dönüştürülmesi,
  • Kiralanan ev, iş yeri ve arazilerin tahliye edilmesi davaları.

Ek olarak icra ve iflas davalarında sık denk gelinen başlıklar da şu şekilde listelenebilir:

  • İcra kararına itiraz davaları,
  • Kayyım ataması davaları,
  • İhalenin feshi davaları,
  • Menfi tespit davaları,
  • Karşılıksız çeklerden doğan davalar,
  • Tasarrufun iptali davaları,
  • İflas ve iflas itirazı davaları,
  • İstirdat davaları.

Bir icra ve iflas hukukçusu yukarıdaki dava süreçlerinde çalıştığı gibi davaya taşınmayan hukuki meselelerde de danışmanlık hizmeti sunabilir. Bu hukuki danışmanlık hizmetlerinin aşağıdakiler gibi birçok farklı odağı bulunabilmektedir:

  • Finans ve kira sözleşmelerinden borç ihtilafları,
  • Leasing ve kredi alacaklarının takip ve tahsil işlemleri,
  • Karşılıksız çekleri takip etmek ve arabuluculuk,
  • Sermayesi pay edilmiş komandit şirket ortakları arasındaki ihtilafların çözümü,
  • İflasın yeniden yapılandırılması,
  • Donatma iştiraklerine dair hukuki problemler,
  • İflas sonrası mal rejimi,
  • Mali açıdan iflas açıklamış şirketlerin yapılandırması,
  • Ticaretin terki aşamaları,
  • Konkordato talebi olan borçlu gerçek ve tüzel kişiler,
  • İflası devam eden veya bitmiş firmaların satılması, devri ve birleştirilmesi. 

Haciz İşlem Türleri Nelerdir?

Borçlu statüsündeki kişi ve kurumların, borç sorumluluğunu karşılayamaması durumunda alacaklıların, borçlunun taşınır ve taşınmaz mal varlıklarına yargı hükmüyle el koyması hukuki olarak haciz kavramıyla tanımlanır. Haciz işlemleri; Geçici haciz, ilave haciz, ihtiyati haciz, kesin haciz ve tamamlama haczi olarak beş ana başlıkta ele alınır. Bu kategoriler; haczeden ve haczedilen unsurların, hakları ve bu hakların kapsamı doğrultusunda birbirlerinden ayrışır.

Kesin haciz işlemleri borçluya ihtar tebliğ edilmesinin arkasından borcun ödenmemesi halinde meydana gelen haciz türüdür. Haczin takibi ve ödeme emri kesinleştikten sonra alacaklının borcunu tahsil edebilmesi için, borçlunun mal varlıklarını satışa çıkarması bu kapsamdadır.

Geçici haciz durumunda ise kesin haciz hükümleri karşısında alacaklının, borçlunun mallarını satmasına bir sürelik engel koyulur ve borçlu itirazı doğrultusunda haciz takip süreci yeniden başlayana kadar mallara dair satış talebi oluşturulamaz. Geçici haciz türü sıklıkla ihtiyati haciz ile karıştırılabilmektedir. 

İhtiyati haciz icra takip işlemlerinin dava açılmadan da yapılabildiği bir haciz türüdür. Geçici hacizden farklı olarak; alacaklıların şüphesi üzerinde karşı tarafın mallarına geçici olarak el konulur. Şüphe borcun ödenemeyeceği üzerinedir.  Bu durumda borçlular taşınır ve taşınmaz mal varlıklarını satışa çıkaramaz ve kimseye devredemez.  Bu bağlamda ihtiyati haciz, borçlu tarafın mal kaçırma eylemi doğrultusunda borçtan kaçınmasından doğacak mağduriyetlerden sakınmak için işleme konulur. Dolayısıyla ödenmesi gereken borcun vakti geldiğinde ödenmemesi durumunda kesin haciz işlemlerinin çabuk başlatılabilmesine olanak tanır. 

Bir diğer haciz türü ilave hacizde ise haczedilecek mal varlıklarının, üçüncü taraf alacaklılardan da hacze konu olması ele alınır. Farklı farklı kişi ve kurumların alacaklı olması durumunda bir borçlunun aynı mal varlığına ilave haciz getirebilir. Arkasından alacaklılar sıraya konur ve borçlu tarafın mal varlıkları haczedilir, sıraya uygun biçimde alacaklıların tahsili gerçekleşir.

Son haciz türü ise tamamlayıcı hacizdir. Bu haciz türü daha önce alınmış bir haciz kararının borcu ödemeye yeterli olmadığı durumlarda gündeme gelir. Mahkeme ve tarafların yaptığı herhangi bir yanlış hesap veya haczedilen malların borcun değerini karşılayamaması durumunda tamamlama haczine hak doğar. Tamamlama haczi, ilave hacizden ayrı olarak tek bir alacaklı için işleme konur ve alacaklar tamamlanana kadar sürdürülebilir.